Operadaki Hayalet
Merhabalar, nasılsınız ?
Normalleşmeye başladığımız bugünlerde kitaplar günlük yaşamınızda kendisine yer buluyor mu ?
Ben kitapları bırakamadım, işler yoğun, bol hukuki yazışma yaptım mesela bugün, sonra geldi aklıma, neden kitap hakkında da yazı yazmayayım ?
Operadaki hayaleti bir yarım saat kadar önce bitirdim, halbuki 2 gün önce başlamıştı.
Ankara’da soğuk bir kış günü kitap fuarından almıştım, en sonunda ona da sırayı getirdim. Bitirdikten sonra da iyi ki almışım dedim.
Lisedeyken filmini izlemiştim, kitabını okumak da bugünlerin hediyesiymiş. Hikaye çok akıcı, okumaya başladığınızda kesinlikle elinizden bırakamıyorsunuz, Paris Opera Binası, Hayalet, Müzik Meleği, bodrum katları, işkence odası her ne kadar gotik bir ortam olsa da içiniz sıkılmadan sayfaların ilerlediğini fark edeceksiniz.
Hikayenin baş kahramanı olan Operadaki Hayalet, bir müzik dahisidir, maskelidir, oldukça cüretkardır, mektupla kendisine loca ayrılmasını dahi talep eder; fakat soprano olan Christine’ye aşık olur, yalnız Operadaki Hayalet Christine’e aşık olan tek kişi değildir, Chagny Vikontu Raoul da Christine’ye aşıktır. Operadaki Hayalet, Christine’nin ilgisini çekebilmek için soyunma odasında müzik dersleri verir, onu herkesten sakınır, korumaya çalışır. , Chagny Vikontu Raoul da Christine’i Operadaki Hayaletten kurtarmaya çalışır. Müzik ve gerilim dolu bir macera yaşarlar.
Kitabın adı: Operadaki Hayalet
Yazarı:Gaston LEROUX